Akne Tedavisi Hakkında Detaylı Bİlgi

Akne Tedavisi Hakkında Detaylı Bİlgi

AKNE (SİVİLCE) TEDAVİSİ

 

Akne (Sivilce) Nedir?

 

Halk arasında sivilce olarak adlandırılan deri hastalığının tıptaki adı; "akne vulgaris"tir. İlk kez 19. yüzyılın başlangıcında bir hastalık olarak tanımlanan akne; ciddi bir sağlık tehdidi olmamasına rağmen; lezyonların sıklıkla, vücudun görünen bölgelerine yerleşmesi nedeniyle depresyon, sosyal fobi gibi psikiyatrik sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenle hastalığa dikkatli bir yaklaşım gerekmektedir.

 

Kıl folikülüne yerleşmiş kabarıklıklar, komedonlar (siyah noktalar), şiddetli olgularda yangısal olabilen kabarıklıklar, içi iltihaplı lezyonlar, nodüller ve kistler akne belirtileri arasındadır. Akne vulgarise bağlı belirtiler en çok, deride yağ bezlerinin yoğun olduğu yüz, gövde üst bölümü ve sırtta ortaya çıkar.

Akne oluşumunun nedenleri

 

Akne; nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, birden çok faktörün etkisi altında geliştiği düşünülen, çeşitli deri lezyonları ile kendini gösteren kronik bir hastalıktır. Aknenin oluşumu birden fazla faktör ile ilişkili bulunmuştur. Bunlardan en önemli dördü akneye ait deri belirtilerinin oluşumundan sorumludur:

 

Aşırı sebum (yağ salgısı) üretimi
Kıl folikülünde kalınlaşma ve komedon (siyah nokta) oluşumu
Mikroorganizmalar ve yangı 
Aşırı sebum (yağ salgısı) üretimi

 

Deri altında bulunan yağ bezleri, sebum adı verilen yağ salgısı üretirler. Üretilen sebum kanallar aracılığı ile deri yüzeyine iletilir ve cildin nemli ve sağlıklı kalması sağlanır.

 

Sebum üretiminin akne vulgarisi olan kişilerde arttığı ve hastalığın şiddeti ile paralellik gösterdiği bilinmektedir. Yağ bezlerinin aktivitesi yaş ve cinsiyete göre değişmektedir. 15-35 yaşları arasında maksimum olan sebum üretimi; kadınlarda her 10 yılda bir %32, erkeklerde ise % 23 oranında azalmaktadır.

 

Yağ bezi aktivitesini etkiyen en önemli unsur hormonlardır. Sebum yapımı hormonal kontrol altındadır. Androjen hormonları sebum yapımını tetiklemekte, östrojenler ise baskılanmaktadırlar. Özellikle geç yaşlarda ortaya çıkan ve şiddetli seyreden durumlarda androjen düzeyleri normalin üstünde bulunmuştur. Polikistik over sendromunun da akne ile ilişkili olabileceği bilinmektedir.

 

Beslenmenin yağ bezi aktivitesinde etkili olabileceği düşünülmüş ancak böyle bir bağlantı ne hayvanlarda ne de insanlarda gösterilememiştir.

 

Akne nasıl tedavi edilir?

Nedeni tam olarak bilinemeyen akne vulgarisin oluş mekanizmalarına yönelik çok sayıda tedavi seçeneği bulunmaktadır. Klinik tablonun şiddetine ve hastanın durumuna, psikolojik olarak akne vulgaristen etkilenme durumuna göre haricen veya sistemik tedaviler uygulanabilmektedir.Akne lezyonların büyük bölümü haftalarca sürebilen lekeler bırakarak, kalıcı bir iz oluşmaksızın iyileşebilmektedir. Ancak bazı akneler, özellikle de çok oynananlar kalıcı iz bırakabilirler. Akne izi kalma olasılığı erken ve etkili tedavi yapıldığında azalmaktadır. Aknenin başlangıcı ile tedaviye başlanması arasındaki süre üç yılı aşıyorsa iz kalma riski daha da artmaktadır.

 

Akne tedavisi; akne oluşumuna neden olan mekanizmada rol oynayan faktörlere yönelik olmalıdır. Bu faktörler; kıl foliküllerinin kalınlaşması, aşırı sebum (yağ salgısı) üretimi, P. acnes gibi mikroorganizmaların varlığı ve yangısal reaksiyon olarak sayılabilir. Akne vulgarisin derecesini ve şiddetini belirlemek tedavinin seçimi konusunda ilk adımdır.Akne tedavisindeki amaç, derideki yangısal cevabı geriletmek, iz oluşumunun engellenmesi ve deri belirtilerinden dolayı ortaya çıkabilecek sosyal izolasyondan hastayı korumaktır.Akne tedavisi uzun sürelidir ve kısa dönemde mucizevi sonuçlar beklenmemelidir. Tedavi için seçilen yöntem ne olursa olsun sabırla ve düzenli olarak uygulamak çok önemlidir.Akne vulgaris tedavisinde en erken cevap bir ay içinde alını. Ancak %80’in üzerinde iyileşme sağlanması için en az 6 ay tedaviye devam edilmelidir.
Akne tedavisinde hastalara diyet önerilmezken aşırı terleme ve güneş ışınlarının akneyi arttırabileceği uyarısı yapılır.

 

Akne Tedavisi Hakkında Detaylı Bİlgi